Bazı papağan türlerinde cinsiyet tayini dış görünüşlerine ve tüylerinin rengine göre yapılabilir. Doğada genel olarak erkek kuşlar, dişilere göre daha renkli ve süslü iken, bu kural papağanlar için geçerli değildir. Hatta eklektus papağanlarda bunun tersi olarak, dişiler daha süslü, kırmızı ve mavi renkte iken, erkekler mat yeşildir. Muhabbet kuşlarında cere adı verilen gaganın üzerinde etli kısım erkeklerin yanak kısımlarındaki tüyler kırmızı, dişilerde açık kırmızı veya portakal rengidir. Ayrıca dişilerin kuyruk tüylerinde enine çizgiler mevcuttur.
Gri papağanlar, amazon papağanları, kakadu papağanları, ara(macaw) cinsi papağanlar gibi iri papağanlar ile, Senegal papağanları, Cennet papağanları, konur papağanları, Lori papağanları, rosella papağanları ve diğer küçük papağanlarda dış görünüşe göre cinsiyet tayini yapmak oldukça zordur. Bilimsel tespitler gerekir.
Papağanlarda Bilimsel Cinsiyet Tayin Yöntemleri
Üç tip bilimsel tayin yöntemi vardır.
1. Dışkıda Steroid Analizi:
Steroid, vücutta oluşan ve cinsiyet hormonlarının yapısında bulunan bir maddedir. Aynı cins kuşların erkek ve dişilerinin dışkılarında farklı oranlarda bulunur. Güvenirliği diğer bilimsel yöntemlere göre daha düşük olan, eski bir cinsiyet tayin metodudur.
2. Cerrahi Yöntem(endoskopi):
Anestezi altında, karnın alt duvarından küçük bir kesi yapılarak, endoskop adı verilen ucu ışıklı ve kameralı bir aletle papağanın karın içine girilerek üreme organlarının görülmesi esasına dayanan bir metotdur. Ehil ellerde yapılırsa herhangi bir sakıncası yoktur. Anesteziye bağlı bazı sıkıntılar yaşansa da bu durumla nadir olarak karşılaşılır. Eğer gaz anestezikler kullanılırsa ayılma daha kolay olur. Vücudun sol tarafından, son kaburga altından kesilir. Kesi yeri küçüktür, dikiş gerektirmez. Doğru tanı oranı yüksektir.
3. Karyotipleme:
Dişi ve erkeklerin kromozomal farklılığına dayanan, tanı oranı en yüksek DNA analiz metodudur. Canlılara ait hücreler bir çift cinsiyet kromozomu taşırlar. Papağanın kromozom haritası çıkarılarak karyotipi tespit edilir ve cinsiyet kromozomuma bakılarak karar verilir.
Papağanlarda Dış Görünüşe Göre Cinsiyet Tayini
Bilimsel tayin yöntemlerine göre yanılma payı çok yüksek olan bu yöntem, gri papağan cinsiyeti açısından genel bir bilgi verebilir. Dış görünüş olarak erkek griler, dişilere göre daha heybetlidir. Ayakları daha büyüktür. Erkeklerin başları büyük ve köşeli iken, dişilerin daha küçük ve yuvarlaktır. Dişilerde gözün arka kısmındaki beyaz alan, erkeklere göre daha dardır.
Bazı otörler, sırtları koyu gri olan papağanları erkek olarak kabul ederler. Fakat bu renk, aslında kuşun kökenini ve doğal hayatta yaşadığı bölgeyi gösterir. Aynı bölgede yaşayan ve aynı kökten gelen gri papağanların erkeklerinde, boyun bölgesinden karın bölgesine inildikçe, renk koyu griden gümüş grisine doğru açılır. Dişilerde ise, aynı vücut bölümlerinde tek tip gri renk gözlenir.
Diğer bir ayrım, kuyruk tüylerine göre yapılır. Kuyruk tüyü olarak, ana kuyruğun altındaki 10 adet ikincil tüyler değerlendirilir. Bu tüyler erkeklerde, kırmızının bitiminde gri renk ile sonlanırken, dişilerde bu grilenme gözlenmez, kırmızı renk ile biter. Erkeklerde bazen bu tüylerde beyaz renk sonlanmaya da rastlanabilir.
Kanat altındaki bantların özelliği de bize cinsiyet hakkında bilgi verebilir. Gri papağanlarda bu bölgede üç bant bulunur. Erkeklerde dıştan içe bir siyah, iki gri bant bulunurken, dişilerde dıştaki gri banttan sonra bir beyaz ve en içte bir gri bant daha mevcuttur.
Kakadu cinsi papağanlarda erkeğin gözünün iris rengi siyaha çalan koyu kahverengil iken, dişilerde sarı kahverengidir.
Dış görünüşe göre cinsiyet tayini, yavru gri papağanlarda yapılamaz. Papağanın 18 ay ve daha büyük olması gerekir.
Papağan Üreme Sistemi
Erkek Papağan Üretim Sistemi
Dişilerden farklı olarak erkek kuşlarda iki adet testis adı verilen üreme organı bulunur. Buradan deferens(inen) kanallar ile sindirim sisteminin son kısmı olan kloakaya açılır.
Dişi Papağan Üreme Sistemi
Dişi kuşların sağ yumurtalıkları rudimenterdir, yani gelişmemiştir. Sadece sol yumurtalıkların ürettiği yumurtalar döllenerek üreme sağlanır. Sol yumurtalık, vücudun arka karın duvarına yapışıktır. Bundan sonra infundibulun adı verilen kışım gelir. Yumurtalık ile bu kısım arasında devamlılık yoktur. İnfundibulun, bir tüp ile devam eder. Sonraki kısma magnum adı verilir. Daha sonra istmus adı verilen geniş bölüm başlar bu bölüm, küçük bir açıklıkla uterus adı verilen rahime bağlıdır. Altında vagen bulunur. Dişi üreme sistemi, vagenin kloakaya açılmasıyla son bulur.
Döllenmenin Gerçekleşmesi
Çiftleşme dönemine giriş, her cins papağan için farklıdır. Muhabbet kuşları 6-12 aylık olunca cinsel olgunluğa ulaşırken sultan papağanı, cennet papağanı, konur papağanı gibi küçük papağanlarda bu süre 1 yıl; amazon papağanları, ara(macaw) papağanları, eklektus papağanı, kakadu papağanları, ve gri papağan gibi büyük cinsler için 5-6 yıldır.
Testislerde oluşturulan sperm hayvancıkları, çiftleşme ile inen kanallar boyunca kloakaya gelir. Buradan dişi kloakasına aktarılan spermler, o çiftleşme döneminde oluşacak tüm yumurtaları dölleyerek, hazır hale getirir.
Dişi üreme sisteminde olgunlaşan yumurtalar, infundibuluna düşer. Nadir olarak bu düşme esnasında infundibuluma rast gelmeyen yumurtalar, karın boşluğuna düşerek periton iltihaplanmasına yol açarlar. İnfundibular bölge, spermin gelerek yumurtayı döllediği kısımdır. Döllenmiş yumurta, yoluna devam ederek magnuma ulaşır. Burada etrafına yumurta beyazı eklenerek, tüp aracılığı ile üstmusa gelir. Etrafı kabuk zarı ile çevrilerek yumurta şeklini alır. Buradan rahime aktarılarak, kandan alınan kalsiyum ile birleştirilir. Bu dönemde ekstra kalsiyum ihtiyacı dışarıdan karşılanmalıdır. Burada, diğer bölümlere nazaran daha uzun süre kalan yumurta, kabukla çevrelenerek son şekli verilir ve vagen aracılığı ile kloakadan dışarı atılır. Gri papağanlar her dönemde 3-5 oval yumurta yaparlar. Her iki yumurta arasındaki süre 2-4 gündür. 2. Yumurtadan itibaren dişi gri papağan kuluçkaya yatar. Kuluçka süresi 29 gündür. Yavrular yumurtadan çıktıklarında çok güçsüzdür. Tüylenme 3. Ayda gerçekleşir. Yaklaşık 1 yaşına kadar anne ve babası tarafından ortaklaşa bakılır.
Kafes Ortamında Papağanların Üreme
Büyük papağanları doğal ortamları haricindeki üretmek oldukça zahmetli bir iştir. Mümkünse daha önceden eşleşmiş veya bir arada kavga etmeden duran çiftler programa alınmalıdır. Eşleşmeye yatkın papağanlar, birbirinin tüylerini düzelterek sevgi gösterisinde bulunurlar. Böyle çiftleri sakin bir yere ayırarak, uygun ortam sağlayınız.
Yuva olarak kullanılacak folluklar, papağanların tahrip edici doğası nedeniyle oldukça sağlam olmalıdır. Papağanlarda genel kural olarak, her tarafı kapalı, tek giriş kısmı bulunan derin folluklar kullanılır. Gri papağanlar için, büyük bir ağaç kütüğünde bulunan derin bir kovuk idealdir. Çünkü doğada da, ağaçların derin kovuğuna yumurtalarını bırakırlar.
Kovuk bulunamazsa, 40×40 cm. tabanlı ve 60 cm. yüksekliğinde bir yuva hazırlanarak verilmelidir. Yuvanın giriş deliğinin çapı 12-14 cm. olmalıdır.
Papağanlar kuluçka döneminde yuvayı ve yavruları koruma içgüdüsü ile oldukça saldırgan olurlar. Bu nedenle mümkün olduğunca rahatsız etmemek gerekir.
Yumurta içinde gelişen cenin(yavru taslağı), gıdasını yumurta sarısından, kalsiyum ihtiyacını ise kabuktan alarak büyümesini tamamlar ve kabuğu kırarak dışarı çıkar.
Papağan Kuluçka Makinesi
Kuluçka makinesi ile papağan yavrusu elde etme yöntemi, son yıllarda oldukça geliştirilmiş bir tekniktir. Pahalı olan bu yöntem, fazla bilgi ve tecrübe de gerektirir.
Makine; kabaca bir inkübatör kabini içinde bulunan ısıtıcı ve termostat sayesinde, nem oranı da ayarlanarak oluşturulan sabit ısı ortamında, yumurtadan yavru elde edilmesi prensibi ile çalışır. Papağan yumurtaları için ideal ısı ortamında, yumurtadan yavru elde edilmesi prensibi ile çalışır. Papağan yumurtaları için ideal ısı 37.2 °C’dir. Makine doğrudan güneş ışığından uzak tutularak, ısının aşırı yükselmesi engellenir.
Kuluçka makinesinin nem oranı çok önemlidir. Havanın nemi ayarlanarak, kuluçka dönemi boyunca yumurtanın sürekli kaybedeceği sıvı yerine konmalıdır. Bu da, inkübatör kabinin altına yerleştirilen içi su dolu, delikli bir tepsi ile sağlanır. Eğer havanın nemi yeterli ise, yumurtanın yuvarlak kısmında bir hava boşluğu oluşur. Bu hava, yavru papağanın kabuğu kırmadan önce soluyacağı ilk havadır.
Nem oranın düşük olmasına bağlı olarak yumurta aşırı su kaybederse, hava boşluğu normalden erken ve büyük oluşur. Bu durum, yavru papağanın zamanından önce yumurtadan çıkmasına sebep olur. Güçsüz olan bu yavruların elde bakımları çok zordur. Ayrıca sıvı kaybına bağlı olarak böbrekleri yeterli düzeyde çalışamaz.
Kuluçka döneminde, yumurtayı 1. Haftanın sonunda itibaren ışık kaynağına tuttuğunuzda, cenin gelişiminde problem yoksa orta kısımda bir yoğunluk artışı gözlenir. Günler geçtikçe bu yoğunluk daha da artar. Döllenmiş yumurtalarda veya gelişimi durmuş ve ölmüş yavrularda, bu yoğunluk yoktur veya azdır. İlerleyen günlerde bir yoğunluk artışı gözlenmez.
Kuluçka süresinin bitiminde sağlıklı yavrular yumurtayı kıracak güçtedirler. Bu dönemde papağan yavrularını besleyen yumurta sarısı, diğer kuşlardan farklı olarak, yumurtadan çıktıktan sonra yaklaşık yaklaşık 4 saat kadar daha besin desteğine devam eder. İlk olarak su verilir ve yavru papağan diyeti ile beslenmeye başlanır. Burada özel olarak formülize edilmiş gıdalar kullanılır.