Belgesel çekilirken şüphesiz incelenecek canlılar için muazzam bir çeşitlilik bulunmakla birlikte daha çok doğanın dengesinde kilit rol oynayan canlılar kullanılmaya çalışılıyor. Bu canlılar daha çok vahşi hayvanlar oluyor. Vahşilerin birbirleriyle olan mücadelesi izleyiciye ve belgesel tutkunlarına daha çok ilgi çekici geldiğinden onların daha yoğun olarak yaşadığı bölgelerde çekim yapılmaya özen gösteriliyor. Bu vahşi hayvanlar ile ilgili inceleme yapmak için bir kaç tanesinden bahsetm ek gerekiyor. En çok tercih edileni hiç şüphesiz aslanlar olarak ön plana çıksa da diğer vahşilere de değinmekte fayda vardır.
ASLAN:
Bu vahşi ve bir o kadar acımasız canlının genel özelliklerinden kısaca bahsetmek gerekirse: tam anlamıyla acıkmadan kesinlikle saldırmıyorlar. Erkekleri daha çok ormanlar kralı olarak lanse edildiğinden evin yükünü çekmek ve yavrularla ilgilenmek yine dişilere düşüyor. Dişi aslan avlanıyor, yakalıyor, yavruların her biri ile ayrı ayrı ilgileniyor. Kendisinin yiyeceğini de yiyor ve geri kalanını erkek aslana teslim ediyor. Erkek aslan ise emek harcamadan yediği bu ava sahip çıkmakta zorlanıp bazen bir çakal, bazen bir sırtlan sürüsüne avını teslim ediyor. Her türlü boyuttaki canlıya saldıran aslanlar daha çok sürüyle dolaşıp beraber avlanıyorlar. Beraber saldırıp beraber yeseler de avın önce kimin tarafından parçalanacağı hep bir kurala bağlanıyor. Erkek aslan payını almadan dişiler ava hamle yapamıyorlar.
TİMSAH:
Timsahlar uzun ve uçsuz bucaksız nehirlerde ve bataklıklarda kendilerine yaşama alanı bulmaları sebebiyle savunmasız bir şekilde sadece su içmek için gelen her cinsten ve boyuttan canlıya burunlarının dibine kadar sessizce yaklaşıp aniden saldırırlar. Avlarını daha çok ağızlarından ve boyunlarından yakalayarak hayat fonksiyonlarını durdurduktan sonra suya doğru çekip sıkarak ve çevirerek avının ölmesini sağlarlar. Diğer yırtıcıların avlarına yaklaşmasına asla müsaade etmezler.