Papağan Sahibi Olma ve Bakımı

Papağan Sahibi Olmaya Kişisel Uygunluk

Eve herhangi bir evcil hayvan alırken, kişinin kendi yaşamını dikkatli bir biçimde gözden geçirmesi gerekir. İhtiyaçlarının giderilmesi için, gün içinde ona belirli bir süre ayrılmalıdır. Kişinin iş ve sosyal hayatı, beslenen hayvana bu zamanı ayırmaya engel olmamalıdır.

Herhangi bir evcil hayvan satın alırken, onun ailenin bir ferdi olacağı da göz önünde bulundurulmalıdır. Beğenilmediği zaman değiştirilmesi veya geri verilmesi, özellikle evdeki küçük çocuklar açısından psikolojik travmalara yol açabilir.

Papağan Sahibi Olmanın Olumsuz Yönleri

Papağan alırken ödenen miktar, büyük papağanlar için ortalama 200 – 2000$ arasında değişmektedir. Bu rakama veteriner bakımı ve diğer masraflar dahil değildir.

Eğitimleri zordur. Köpeklerde olduğu gibi ceza vererek eğitemezsiniz. Sabrınız taşsa da kesinlikle kötü davranamazsınız. Zeka düzeyleri yüksek olduğu için iyiliği ve kötülüğü asla unutmazlar.

Gürültücü sesleri ve vahşi kuşlar olmaları sebebiyle hırlamaları, çığlık atmaları, bağırmaları söz konusudur. Bu konuda komşularınızla sıkıntı  yaşayabilirsiniz.

Uzun süre yaşamaları nedeniyle, torunlarınıza bırakacağınız bir birlikteliğin başında olduğunuzu unutmayınız.

Yıllar içerisinde göstereceği kişilik değişimleri, kızgınlık dönemlerindeki sinirli davranışları sabrınızı taşırabilir.

Tatile çıkacağınızda, günlük bakım gerektirdiği için, ayrıca sizden ayrılınca yaşayacağı psikolojik problemler nedeniyle size ayak bağı olacaktır. Hiç büyümeyen küçük bir çocuğa sahip olacağınızı asla unutmayınız.

Papağan istemenizin en önemli sebebi konuşan bir kuşa sahip olmak ise, yeteneği yoksa hiç konuşmayacaktır. Bu durumun tersi de söz konusudur. Eğer geveze bir papağana sahip olursanız, çok konuşmasından da rahatsız olabilirsiniz.

Özellikle büyük papağanların tahrip edici özellikleri vardır. Mobilyalarınıza, değerli eşyalarınıza zarar vererek sizi üzebilir.

Papağanlar sosyal kuşlar oldukları için kendilerini evin ferdi olarak görürler. İhmal durumunda psikolojik bozukluklar ortaya çıkabilir.

Kolaylıkla canları sıkılabilir. Devamlı meşgul olacakları bir şeyler isterler. Canları sıkılırsa kendileriyle ilgilenmeye başlarlar. Kendilerine zarar verirler(tüy yolma vs.) Doğada yakalanan papağanların eğitimi oldukça zordur ve sabır ister. Mümkünse elde yetişmiş papağanları tercih ediniz.

Günde iki kez yem ve suyunu değiştirmelisiniz. Her gün düzenli olarak taze meyve ve sebze vermelisiniz. Kafesini her gün temizlemelisiniz.

Ortamı çok pisletirler. Sabah tertemiz bıraktığınız papağanınızın etrafı, akşama kadar çekirdek kabukları, tüy ve beyaz tozla dolar. Her gün elektrikli süpürgesiyle odayı temizlemeli ve tozları almalısınız.

Papağan Sahibi Olmanın Olumlu Yönleri

Papağanlar pozitif enerji kaynağıdır. Eve gelince moraliniz ne kadar bozuk olursa olsun sizi neşelendirir.

hisli canlılardır. Mutluluğunuzu veya üzüntünüzü algılar. Duygularınıza ortak olur. Konuşmalarıyla hayatınıza renk katar. Zaman içinde yerinde ve anlamla konuşarak tüm ev halkının sevgisini kazanır.

Profesyonel palyaçolardır. Sadece sesleri değil, mimik ve diğer hareketleri de çok güzel taklit ederler. Kapı zili, telefon çalma melodisi gibi mekanik sesleri taklit etmede özel yetenekleri vardır. Özellikle sizinle iletişim kurmak istediklerinde, bu yola başvurarak sizi şaşırtabilir.

Size koşulsuz bağlanır. Bir kez benimseyince, devamlı sevgi gösterilerinde bulunurlar.

Papağanlar ve Ev Halkı

Uzun bir yaşam süresi olan ailenin ferdinin, evin diğer fertleri tarafından da kabul görmesi gerekir. Günlük bakım gerektiren papağanların günlük işleri, zorunlu hallerde diğer kişiler tarafından da yapılabilmelidir.

Ayrıca evin diğer üyelerinde bulunan astım, kronik bronşit, akciğer tüberküloz gibi kronik hastalıkları, vücut savunma sistemini  zayıflatan her türlü hastalıklar, kemoterapi gerektiren hastalıklar, evcil hayvanların eve alınmasında ciddi derecede problem teşkil edebilir.

Komşularda olan ilişkilerde, büyük papağanlarda yüksek sesleriyle sorun oluşturabilirler. Papağanlar, diğer kuşlarda olduğu gibi özellikle sabah erken ve akşam hava kararmadan önceki saatlerde, doğal yapıları gereği ötme eğilimindedirler.