Blog
Korkak, Güvensiz ve Ürkek Papağan Eğitimi
Papağanlar vahşi canlılardır. Doğası gereği ürkek, güvensizliğe yatkın ve sinirli bir tablo sergilerler. Doğal ortamda, geniş yerleşim alanlarında ömrünü yiyecek aramak için uçarak geçirmektedir. Yaşadığı ortam, birçok etçil hayvanın bulunduğu ormanlık arazilerdir. Genellikle papağanlar aniden üzerlerine çullanan yırtıcılara yem olurlar. Bu nedenle her dakika dikkatli olmak, papağanlar için doğal ortamda hayatta kalmanın ana kuralıdır. Sadece bu yırtıcılar değil, insanlar tarafından da yakalanarak kötü davranışlara maruz kalmaktadırlar. Her ne kadar papağanların avlanarak yenildiklerine dair bilgi yok ise de, Afrika’nın belirli bölgelerinde bu mümkün olabilir. Yakalama süreci sırasında geçirdiği ağır travma, ürkek yapısını perçinlemektedir.
İnsanoğlu, papağanlar için candan bir dost olmaktan çok, tehlikeli bir avcıdır.
Vahşi yaşamından tamamen farklı olan ev ortamında, tetikte yaşamaya alışık olan papağanların ortama uyum sağlaması için belirli bir zamana ihtiyaç vardır. Düşman olarak tanıdığı insanların yanına yaklaşımlarını önce şüphe ile karşılar. Doğada olduğu gibi her an bir canavara kurban gideceğini düşünür. Bu nedenle tutarsız, ürkek davranışlar sergiler. Bunun sebebi hayatta kalma içgüdüsüdür. Ürkek davranış modelinin normal davranış modeline dönüşümü uzun zaman alabilir.
Papağanlar, özellikle ilk 2 yaş içerisinde son derece beceriksiz canlılardır. Bu problem ürkekliğe, güvensizliğe ve çeşitli korkulara yol açar. Bu becerisizlik sebebiyle veya kanat ve kuyruklarının kesilmesi sonucu papağan kafes zemininde durmak zorunda kalıyorsa, içgüdüleri ile kendini insanlara karşı güvensiz hissedecektir.
Beceriksizliği, ürkeklik ve güvensizlikle birlikte düşme sonucu travmatik problemlere yol açar. Yaralanmalar ve kemik kırılmasıyla karşılaşılabilir. Bu tip kazalara engel olmak için mutlaka kafesin tabanına havlu gibi yumuşak bir madde konulmalıdır. Kafes içindeki gereksiz oyuncak vb. köşeli nesneler çıkartılmalıdır.
Papağanların Korkması ve Hırlaması
Yakalanarak kafese konmuş papağanlar, çevresinde daha önce alışık olmadığı insan kalabalığını görünce kendini köşeye sıkışmış bir kedi gibi hisseder. Bu pozisyonda içgüdüsel olarak savunmaya geçer. Karşısındakini korkutmak için tüylerini kabartır, boynunu ileriye doğru uzatır ve hırlamaya başlar.
Papağanlar fobik davranışları ile ünlüdür. Fobinin sözlük anlamı “herhangi bir nesne veya duruma karşı hissedilen açıklanamaz, mantıksız ve abartılı korkular” dır. En önemli fobik nesne insan elidir. Çünkü ilk yakaladığı andan itibaren tüm kötülükler elden gelmiştir. Bu fobinin ortadan kaldırılmasında “emir adım at” eğitiminin(eğitim bölümünde açıklanacak) önemli bir yeri vardır.
Papağanlar fobik davranışlarda tetiği çeken birçok neden vardır. Genellikle içgüdüsel olarak ortaya çıkar. Bu davranış bozukluğuna en çok 2-4 yaşlarında erkek papağan türlerinde rastlanır.
Sürü halinde yaşayan papağanlar, erişkin dönemlerinde kendilerine bir el seçer ve kesin kural olmamakla birlikte, ömürlerini aynı eş ile birlikte geçirirler. Sürü içindeki ilişkilerinde saldırgan bir yapı göstererek özel bir olayla karşılaşmazlar. Sadece yuvanın diğer sürü fertlerinden korunmasında, erkekler arasında kavgalar görülebilir. Doğal yaşamda papağanlar sosyal ilişkilerinde elde ettikleri tecrübe ile yaşlı papağanlardan öğrendiği bilgileri birleştirerek bir sentez yaparlar. Elde yetiştirilenlerde ise, iletişim eksikliği sonucu sosyal gelişimde bazı farklar oluşmakta ve fobik davranışlara daha sık rastlanılmaktadır.
Erken dönemde alınarak beslenen papağanlarda, ileriki dönemde güvensiz davranışlarla karşılaşma ihtimali oldukça yüksektir. Yetersiz erken sosyal gelişim, erişkin ebeveynlerinden yeterli eğitim alamamış olmaları, sürü içi iletişimin yeteri kadar gelişmemiş olması bu durumun en önemli sebeplerindendir. Sonuç olarak yeni ortamında, vahşi hayattan öğrendikleri ve içgüdüleri ile, eğitim sırasında kendisine verilenleri sentezleyerek, sahibinin isteklerine tam olarak cevap vermeleri, papağanın yaşına göre farklılıklar gösterir.
Papağan Türlerine Göre Ürkek ve Güvensiz Papağanlar
Amazon cinsi papağanlarda erken sosyalizasyon görüldüğünden, fobik davranışlar daha az ortaya çıkar. Kakadu cinsi papağanlar da ise , gri papağanlar gibi sosyal ilişkileri daha geç başladığından, ileride sorun yaşanma ihtimali yüksektir.
Gri papağanlarda fobik davranışların sık olmasının bir başka sebebi de, zeka seviyesi yüksek olan bu canlıların yaşadıkları kötü olayları kolaylıkla unutmamasıdır.
Fobik davranış gelişiminin önemli bir sebebi de uzun süreli ayrılıklardır. Vahşi doğada eğer sürünün diğer üyeleri tarafından papağan terk edilirse, bu durum onun için avcı hayvanlara yem olma, yani ölüm demektir. Bu nedenle örneğin tatile çıktığınızda papağanınızı başka birine veya pet mağazasına bırakırsanız, terk edildiğini düşünerek ölüm korkusu ile fobik davranışlar geliştirebilir. Uzun süreli tatillerden önce , papağanınızı bırakmayı düşündüğünüz yere birer gecelik sürelerle gönderiniz. Böylece yeni yerine alışarak, yokluğunuzda terk edildiğini düşünmez.
Tatil süresince belirli aralıklarla papağanınızın bulunduğu yeri arayarak onu unutmadığınızı gösteriniz. Mümkünse telefon ile sesinizi duymasını sağlayınız.
Fobik davranış gelişiminin diğer bir sebebi de, papağanın canını acıtan bir girişimde bulunulmasıdır. Bir kırığın sabitlenmesi, test için kan örneğinin alınması veya ters çıkan tüy follikülünün düzeltilme işlemi gibi ağrılı girişimler, eğer sahibi seyrederken yapılırsa, kendisine kötülük yapıldığını düşünen papağan, sahibinin buna sessiz kaldığını görünce, ona olan güveni zedelenir. Acının nedenini anlamayan papağan, öldürüleceğini düşünebilir.
Güvenmeyen Papağan Davranışları
Evde büyük bir tadilat yapılması, deprem gibi doğal afetler, aniden ortaya çıkan yüksek frekanslı sesler, fobik davranışların başlangıcını tetikleyen mekanizmalar olabilir. Gök gürültüsü gibi yüksek frekanslı seslere bağlı olarak, özellikle gir papağanlarda kalp krizine bağlı ani ölümler bildirilmiştir.
Papağanlar av hayvanı oldukları için ani ve hızlı hareketlerden rahatsız olurlar. Özellikle baş üzeri ani hareketlerden kaçınınız. Çünkü avcı kuşlar yukarıdan aniden saldırarak kurbanlarını öldürdüklerinden, papağanınızın korkmasına sebep olabilirsiniz.
Rutin bir yaşam, papağanı olumsuz etkiler. Örneğin eve her gün saat 18.30’da geliyorsanız, geç kaldığınızda papağan huzursuz olmaya başlar. Böyle bir beklenti içine girmesi, davranışsal problemlerin ortaya çıkmasına yol açabilir. Bu nedenle eve geliş saatlerinizde birer saatlik ileri geri oynamalar yaparak, bu rutini ortadan kaldırabilirsiniz. Uykusuzluk da, gündüz görülen davranış bozukluklarının bir sebebidir. Bu nedenle 10 – 12 saatlik uykusunu alması için uygun ortam sağlanmalıdır.
Korkuların önüne geçilerek, davranışların normal sınırlara çekilmesi uzun süreli, sabır isteyen, olumsuzluklar karşısında sinirlenip şiddet göstermeden devam gerektiren bir süreçtir. Daima normal bir ses tonunda, tutarlı davranışlar göstererek, iyi bir dost olduğunuzu papağanınıza ispatlamak zorundasınız. Bu süreç sonunda sizin güveninize ve iyi niyetinize inanacak olan papağanınız, uzun yıllar sürecek beraberlik de hep sadık bir arkadaş olacaktır.